YÜKLENİYOR...

Hayatta Başarısızlık Nedenleri

Günümüzde başarıya ulaşmanın en garantili yolu, başkalarının ne istediğini bulmak ve bunu sağlamanın yollarını aramaktır. İster sağlıklı ve uyumlu bir ev ortamını korumak isteyin; ister mal ve hizmet satın; isterse hırs ve vizyon sahibi bir işgücü oluşturun; bu kural geçerlidir. Başkalarına odaklanabilmek, öğrenilebilir bir özelliktir. Olgunlukla birlikte doğal olarak kazanılır.

Öğrencinin doğuştan getirdiği kalıtsal nedenler ve bireysel özelliklerden kaynaklanır. Zeka yetersizliği, fiziksel ya da fizyolojik bir özür etken olmaktadır. Zeka yetersizliğinde öğrenme güçlüğü ortaya çıkar. Böyle çocukların öğrenme hızı yavaştır. Bu çocuklar normal çocuklarla aynı okulda öğrenim görürlerse başarısız olurlar. Bunun için kendileriyle aynı nitelikteki çocukların bulunduğu okullarda eğitilmelidirler. Bunların özel eğitimle, ev ve okul yaşamına kısmen uyumları sağlanabilir. Bu çocuklara verilecek eğitimin amacı; çocuğu etken duruma getirmek, ilgi ve dikkatini uyandırmak, el becerileri kazandırmak, kendi kendini yönetebilecek toplumsal bir varlık durumuna getirmektir.

Sınav kaygısı ile akademik başarı arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermektedir. Yüksek sınav kaygılı öğrencilerin başarıları düşük sınav kaygılı öğrencilerin başarısından daha düşüktür. Sınav kaygısının özellikle kuruntu boyutunun performansı kötü etkilediği belirtilmektedir.

Aile içi ilişkilerin nitelikli olmaması, çocukla iletişim dilinin doğru olmaması, çocuğun gelişim dönemlerinde zengin uyaran verilmemesi, öğrenme ile ilgili çevresel faktörlerin sağlıklı olmaması, anne-babanın sağlıklı model olmaması, ailedeki kültürel seviyenin düşük olması, ders çalışma ortamının sağlanmaması başarıyı olumsuz etkileyen faktörlerdir. Ailelerin diğer çocuklarla kendi çocuklarını kıyaslamaları, başarısızlığı sonucu onu yargılamaları ve eleştirmeleri yerine çözüm yolları aramaları en doğru yaklaşımdır.

Ders başarısızlığının en büyük nedeni, çocukların belli bir sorumluluk içerisinde kendilerini hissedip, okul sonrası gerekli ders çalışma saatlerini düzenlememeleri ile kendini gösteren durumdur. Bu durumda öğretmen ve aileye çok büyük bir iş düşmekte uygun ve dengeli yaklaşımlar ile çocukların bu yöndeki eksikliklerini işbirliği içinde kapatmaları gerekir. Yanlış tutumlar çocukların bu sıkıntısını pekiştirir. Bu durumda öğretmen aile işbirliğinin olumlu etkisi büyüktür.